Et ve Süt Kurumu’nun Macaristan’dan et ithal ettiği, bu ithalatın kurumun genel müdürünün Macaristan’daki şirketinden gerçekleştirildiği iddia edildi. Genel müdür de bu iddianın doğru olmadığını, söz konusu şirketin 2021 yılından beri Türkiye'ye veya AB ülkelerine yönelik hiçbir şekilde ithalat ya da ihracat faaliyeti olmadığını söyledi. Şirketin Macaristan içinde de üretim, satış, dağıtım veya hizmet sunumu kapsamında herhangi bir faaliyeti olmadığını da ilave etti. Ayrıca Et ve Süt Kurumu'nun resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada da, "Et ve Süt Kurumu, kırmızı et piyasalarını düzenleme görevi kapsamında, kırmızı et piyasalarında dönemsel manipülatif fiyat artışlarını önlemek amacıyla dengeli bir şekilde piyasa ihtiyacı nispetinde dış ticaret tedbirlerine başvurmaktadır. Bu tedbirler çerçevesinde gerçekleştirilen tüm faaliyetlerimiz her yıl mevzuata uygunluk açısından ilgili kurumlar tarafından denetlenmektedir.
Nahcıvan Anlaşması, 3 Ekim 2009 tarihinde, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye Cumhurbaşkanları tarafından imzalandı. Anlaşmayla “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (TDKÜİK)” kuruluyor, bu anlaşmada yer alan amaç ve görevleri yerine getirmek üzere “Devlet Başkanları Konseyi, Dışişleri Bakanları Konseyi, Kıdemli Memurlar Komitesi, Aksakallar Konseyi” teşkil ediliyor ve taraflar, TDKÜİK'nin amaç ve görevlerinin icrasına yardımcı olmak üzere, daimi bir yürütme organı olan Sekretarya'yı kuruyorlardı.
16 Ocak Türk Dünyası Şehitler Günü olsun. 16 Ocak zaten Türkmen Şehitleri Günü olarak benimsendi. Sadece Türkmenlerin değil, 16 Ocak bütün Türk Dünyası için Şehitler Günü olsun. Niçin mi? 16 Ocak 1980 günü Irak’ta dört Türkmen önderi Abdullah Abdurrahman, Nejdet Koçak, Rıza Demirci ve Adil Şerif, Türk düşmanı Saddam Hüseyin’in emri ile idam edilmişti. Bunların içinde Nejdet Koçak’ı yakından tanıyordum. O ruhi ve fiziki güzellik timsali Nejdet ağabeyi anlatmadan önce, dört yiğit insanın darağacına gitme sebebi üzerinde kısaca duralım.
Türk Dünyası - Sohbetler kitabım çıktı.
Vaziyet Yayınlarına, hasseten Enes bahadır Kızak'a teşekkür ederim
. 
1966 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümüne girdim ve 1971 yılında lisans eğitimimi tamamladım. O yıllarda Ruanda, Güney Afrikave Afrika’nın başka ülkelerinde onbinlerce insan çeşitli sebeplerle katlediliyordu. Olaylar beni kara adam ile ilgili duygularımı dile getirecek bir şiir yazmaya sevk etmişti. Sonra Dünyanın birçok yerine gittim, zencileri gördüm, tanıdım. Arkadaşlarım oldu, öğrencilerim oldu. Şiiri yazmaya devam ettim, halen de devam ediyorum. Ama Kastamonu Üniversitesi Uluslararası Öğrenci Topluluğunun 25 Mayıs 2022’deki Afrika Günü toplantısında mevcut halini okudum. Henüz tamamlanmamış da olsa,öğrencilerimin isteği üzerine burada da paylaşıyorum.
KARA ADAM
Kara adam karalığın katrandan kara
Kara bahtın bugün belki de ondan kara
Herkes bilir beyaz adam uzaktan geldi
Beyaz yüzü kara kalbi ile zulmetti
5 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi