BÖLÜM BEŞ

VERİLER ve VERİLERİN ELDE EDİLMESİ

 

V.1- Veri Nedir, Veri Elde Edilirken Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?

Daha önce ifade edildiği gibi, gözlem veya deneme yaptığımız ünitelere araştırma ünitesi (deney ünitesi veya temel ünite) denilmektedir. Bu ünitelerden üzerinde durduğumuz özelliklerle ilgili bilgiler elde ederiz. Çeşitli şekillerde elde edilen bu bilgilere veri denilir. Deney üniteleri ve bu ünitelerden elde edilen veriler topluca bizim araştırma materyalimizi oluşturur.

Veri elde etme, bir ölçme aracıyla ünitelerin ölçülmesiyle yapılabildiği gibi, sorma veya gözlem yaparak da olabilir. Dolayısıyla, meselâ deney üniteleri insanlardan oluşuyorsa onların bir konudaki bilgilerini, kanaatlerini veya davranışlarını ölçmek üzere soru da sorabiliriz. Burada veri elde etme aracı bizim sorularımız olmaktadır.

Veri, araştırma materyalinden elde edilir. Materyalimizi oluşturan deney veya gözlem ünitelerinden saymak, ölçmek, ... suretiyle elde edilen rakamların veri olabilmesi için, üzerinde işlem, inceleme ve değerlendirme yapılabilmesi gerekir. Biraz sonra göreceğimiz veri çeşitlerinden sayısal olanlar elde edilirken, hangi duyarlıkla kaydedilecekleri bu bakımdan önemlidir.

Verilerin doğru ve amaca uygun olarak toplanmış olması gerekir. Daha önce de söylendiği gibi yanlış verilerden doğru sonuçlar çıkaracak hiçbir yöntem yoktur. Araştırmasını plânlamadan veri toplayan araştırıcı sonradan ne yapacağını bilemez. Onun için önce araştırmanın plânlanması, yani amacın ne olduğu, zaman ve para imkânlarının ne olduğunun baştan bilinmesi, araştırma yönteminin ve veri elde etme usulünün önceden hazırlanması, sonra bu plâna ve amaca uygun verilerin, ne fazla ne eksik, toplanması gerekir.

Veri toplayan kişiler konuyu iyi bilmelidir. Verilerin hangi yöntemle toplanacağı, nasıl ve nerede saklanacağı, yine nasıl ve kim tarafından ve nerede değerlendirileceği mutlaka bu plânlamada belirlenmiş olmalıdır.

Verilerin doğru, yani gerçek durumu olduğu gibi yansıtan, araştırıcının beklentilerine göre değil, tarafsız olarak toplanmış olması gerekir. Veri, aynı şartlar altında aynı şekilde elde edilebiliyorsa güvenilirdir. Veri ne eksik ne fazla olmalıdır. Bazı araştırıcılar, “bu araştırma için lâzım değil ama şunu da kaydedeyim belki ileride lâzım olur” diyerek fazladan veri toplama yoluna gidebilir. Yapılan gözlemler, bu gibi verilerin çoğu zaman hiçbir işe yaramadığını göstermiştir. Verilerin herkes tarafından ve istenen her zaman kullanılabilecek şekilde tutulması ve saklanması son derece önemlidir.

Veri elde eden kişilerin dürüst ve dikkatli olması da tarafsız olması kadar önemlidir.

Veri toplarken, veri kaynağından (kayıt, anket formu, gözlem veya deneme), veri formundan ve veriyi toplayan personelden ileri gelebilecek farklılıklar, hatalar giderilmelidir. Veri elde eden kişinin hiçbir baskı altında olmaması, “şu sonucu verirsem beni terfi ettirirler, şu sonucu verirsem beni mahvederler” gibi duygular içinde olmaması gerekir. O bakımdan araştırma lideri, veri toplayan, bunları kaydeden ve değerlendiren mesai arkadaşlarını bu bakımlardan güvence altına almış olmalı ve onları denetlemelidir.

V.2- Verilerin Ölçülmesi, Ölçü Iskalaları (Ölçekler)

Araştırma materyalini oluşturan ünitelerin bir veya daha fazla özelliğine ait veriler, bu ünitelerden tartmak, ölçmek, saymak, sormak suretiyle veya başka bir şekilde (laboratuvarda analiz yöntemleriyle, ...) elde edilirler. Veriler sayısal olabileceği gibi sözel de olabilir. Veriler sayısal olursa, bunların bilimsel – istatistik yöntemlerle işlenmesi kolay olur. Bu yüzden araştırmasının bilimsel değerini yükseltmek isteyen artaştırıcılar, üzerinde durdukları özellikleri sayısal verilerle ifade etmeye çalışırlar.

Ne var ki, üzerinde durduğumuz özelliklere ilişkin sonuçları her zaman sayısal olarak ifade edecek ölçme veya sayma ile elde edemeyebiliriz. Sağlık ve sosyal bilimlerde araştırmaların birçoğu bu gibi özelliklerle ilgilidir. Bu gibi burumlarda ölçümler bir şekilde ifade edilmek durumundadır. Ne var ki, üzerinde durduğumuz özelliklere ilişkin sonuçları her zaman sayısal olarak ifade edecek ölçme veya sayma ile elde edemeyebiliriz. Sağlık ve toplum bilimlerde araştırmaların birçoğu bu gibi özelliklerle ilgilidir. Bu gibi durumlarda ölçümler bir şekilde sözel olarak ifade edilmek durumundadır.

Verileri kaydederken kullanılan ölçekler (ıskalalar) seviyelerine göre, Nominal, Ordinal, Interval ve Oransal ölçekler olarak isimlendirilmektedir. İsimli (Nominal) ıskalada, her ünite bir seviye –muamele- grubuna düşer. Yeni doğan bebeklerin doğum ağırlıkları arasında, cinsiyet bakımından bir fark var mı? Sorusuna cevap arıyorsak, tarttığımız her bebeğin ağırlığını iki cinsiyet grubundan birine kaydedeceğiz demektir. Böylece üniteleri kız-erkek diye iki gruba ayırmış oluyoruz. Bayanların tutuculuğu üzerine medeni halin etkisini araştırıyorsak veya daha doğrusu tutucu olma ile medeni hal arasında bir ilişki olup olmadığını araştırıyorsak, o zaman ünitelerden (kadınlardan) elde edilen tutuculukla ilgili her ölçümü, bir medeni hal grubuna yazacağız demektir: bekâr, evli, eşi ölmüş, eşinden ayrılmış. Burada cinsiyet ya kızdır, ya da erkek; medeni hal dört halden biridir; kategoriler içinde veya arasında derecelendirme söz konusu değildir. Kızlar ne kadar kız, şeftali ne kadar şeftali, elma ne kadar elma, bekâr ne kadar bekâr diye sorulmaz. Biz sayısal olarak ifade edilmeyen böyle değişkenlere nominal (isimlendirilmiş) değişkenler adını veriyoruz.

Tutucu olmayı nasıl ölçeriz? Bireyler arasında tutuculuk bakımından belki de sürekli dediğimiz cinsten faklılık vardır. Ancak burada belki bir sıralama yaparak, belirli aralıklardaki bireyleri aynı kategoride saymak mümkündür; çok tutucu, tutucu, az tutucu, tutucu değil, gibi.. Böyle sıralanabilir üniteleri gruplara ayırarak elde edilen ıskalaya sıralı (ordinal) ıskala diyoruz. Burada öncekinin aksine bir derecelendirme söz konusudur. Portakal çok ekşi, oldukça ekşi, az ekşi, ekşi sayılmaz, ekşi değil diye sınıflandırılabilir.

Bir at yarışında sıralama sayılar verilerek veya bir sınavda öğrencilerin aldığı notlar harflerle yapılabilir.

Birinci, ikinci, üçüncü veya A, B, C sıralamalarında sıralar arsındaki farklar ölçülmemektedir. At yarışında birinci ile ikinci arasındaki fark ile ikinci ile üçüncü arasındaki fark aynı değildir. A alan bir öğrenci ile B alan bir öğrenci arasındaki gerçek fark ta her zaman aynı olmayabilir. Kategoriler (sıralar) arasında olduğu gibi aynı sıra içinde de farklar olabilir ve bunlar ölçülmez. 88 alan öğrenci de 95 alan öğrenci de aynı kategoriye düşmüş olabilir.

Araştırma sonuçlarının sayısal olarak ifade edilmesi, bilimsel yöntemlerin kullanılabilmesini mümkün kıldığı için, araştırmanın bilimsel değerini yükseltir. Bu yüzden birçok özellik sayısal olarak ifade edilmeye çalışılır. Bu özellikler için geliştirilmiş ıskalaları biz, aralık (interval) ve oransal (ratio) ıskala olarak ikiye ayırıyoruz. Sıcaklık, saf suyun donma noktasına 0, kaynama noktasına 100 denilerek aranın yüz eşit parçaya bölünmesi ve her bölümün 1° olması şeklinde santigrat derece cinsinden ölçülür. Bu aralık ölçeğinde dört işlemin bir anlamı yoktur. 10° ile 20°’nin toplamı 30° eder ama bunun bir anlamı yoktur. IQ değeri için de böyledir. Karı kocanın maaşlarını toplarsınız ama IQ’larının aynı maksatla toplanmması anlamsızdır. Oranlı ölçekler ise bildiğimiz uzunluk, ağırlık ölçüleridir. Burada sıfır gerçek yokluğu ifade eder. 10° ‘deki sıcaklık, 5°’deki sıcaklığın gerçekten iki katı mı belli değildir ama 10 cm. 5 cm’nin gerçekten iki katıdır. Ölçümler arasında oranlama mümkün olduğu için bu ıskalaya oransal ıskala denmiştir.

Bir özelliğe (veya bir tesaadüf değişkenine) ait her üniteden elde edilen rakam o özelliğin bir varyantıdır. Varyantlar, tartmak veya ölçmek suretiyle veri elde edilen değişkenlerin vayantları iseler sürekli farklılıklara sahiptirler. Meselâ bir bebeğin doğum ağırlığı 3,4 kg. olarak kaydedilmişse bu varyant gerçekte 3,35 kg. ile 3,44 kg. arasında her hangi bir değer olabilir. Veya bir bebek 3,5 diğeri 3,4 kg. olarak tartılmışsa bunlar arasındaki gerçek farklılık 0,1 kg.'dan daha az veya daha fazla olabilir. Böyle değişkenlere sürekli (continuous) değişkenlerdenir. Sürekli değişkenler, bazen yapay olarak süreksiz değişken yapılabilir. Eselâ biz insanları çocuk, genç, orta yaşlı, yaşlı şeklinde sınıflandırırız. Burada aslında sürekli bir değişken olan yaşı, yapay olarak süreksiz hale getirmiş ve bir sıralı ıskalada ölçmüş oluyoruz.

Varyantlar, saymak suretiyle elde edilmişlerse, bunlar arasındaki farklar kesiklidir. 3 çocuklu bir aile ile 4 çocuklu bir aile arasında, çocuk sayısı bakımından fark kesin olarak 1 çocuktur. Burada bir yuvarlama söz konusu değildir. Böyle değişkenlere süreksiz  (discontinuous) veya kesikli (discrete) değişkenleradı verilir. Nominal ölçekli değişkenler de kesikli değişkenlerdir.

Veri toplayan kişilerin konuyu iyi bilmeleri gerektiğinden bahsedilmişti. Konuyu iyi bilmekten maksat, örnekteki ünitelerden verileri elde etme yöntemini iyi bilmektir; üzerinde çalışılan özellikleri iyi bilmektir. Verileri elde ederken, üniteleri tartacak mı, ölçecek mi, laboratuvarda analiz mi yapacak, sayım mı yapacak, bu yöntemleri iyi bilmelidir. Elde edilen verilerin hangi duyarlıkla kaydedileceği de yine araştırıcının iyi bilmesi gereken bir husustur. Gereğinden az, ya da gereğinden çok hassas veriler, veriler arasındaki gerçek farkları tam yansıtmazlar. Üç veya dört rakamlı sayıların yeterli olduğu söylenmektedir. Yetişkin insanların ağırlıklarını, 63.5, 75.8, 51.7, 48.2kg, ... şeklinde ölçmek yeterlidir. Hatta araştırmanın amacına yetiyorsa, bu ağırlıkları 64, 76, 52, 48kg, ... şeklinde yuvarlamak da mümkündür. İdrarda pH’yı da iki haneli (6.8, 7.2, ...gibi) ölçmek çoğu zaman yeterlidir.

 

V.3- Veri tabanı Oluşturma ve Verilerin Sınıflandırılması

Verilerin bir veri tabanı oluşturacak şekilde kaydedilmesi, araştırmanın sıhhati bakımından önemlidir. Bugünkü bilişim teknolojisi birçok veri tabanını, daha ölçümle veriler elde edilirken oluşturmaya imkân vermektedir. Ancak anket gibi araçlarla elde edilen veriler, daha sonra bilgisayarda bu verileri sınıflandırmaya ve değerlendirmeye imkân verecek şekilde veri tabanı halinde kaydedilmelidir. Meselâ excel veya access gibi tablo yapmaya elverişli veri tabanı programlarında, her ünite bir satıra ve her özellik de bir sütuna kaydedilecek şekilde veriler bir veri tabanı tablosunda saklanabilir. Veya veri değerlendirmede istatistik yöntemler çokça kullanılacaksa MİNİTAB, SPSS veya SAS gibi istatistik paket programlarının kendi veri tabanlarına verilerimizi kaydedebiliriz.

Üzerinde durduğumuz özelliği etkilediğini düşündüğümüz faktör (etmen, etken), bu etkisi bakımından nasıl çalışılmalıdır? Bir faktörün etkisi deyince biz, üzerinde durduğumuz özelliğe o faktörün seviyeleri arasındaki etki farkını anlıyoruz. Elde mevcut mümkün olduğu kadar mütecanis araştırma materyalini üniteleri, bu faktörün seviyeleri kadar sayıda gruplara tasnif etmeye (sınıflandırmaya) çalışırız. Sınıflandırma, üniteleri, ölçtükten sonra veya ölçerken, etkisini araştırdığımız faktörün seviyelerine göre gruplandırmaktır. Denenecek faktör seviyelerine bu gruplar rastgele dağıtılır. Her ünitede her seviyenin denenme şansı eşit olmalıdır.

 

            V.4- Ölçme Aracı, Türleri ve Özellikleri:

            Araştırmanın verilerinin bazılarını ölçerek elde ettiğimize göre, bu ölçme işini yaptığımız araçları iyi tanımak durumundayız. Hemen herkes, kendi konusu olmasa da, günlük hayatta, uzunluk, oran ve sayı (kan ve idrar tahlillerinde), sıcaklık, ağırlık, hız ve zaman, bilgi, tutum ve davranış, ... ölçen araçlar görmüş veya duymuş veya kullanmıştır. Meselâ, saat kullanmayanımız yoktur.

Ölçü araçları çalışılan konuya en uygun olmalıdır; daha iyi bir ölçü aracı olabilirdi şüphesini taşımamalıdır. Ölçme aracı,geçerli olmalı, duyarlılık ve seçicilik yeteneği olmalıdır. Ve doğru bilgi üretmelidir. Kalibre edilebilmelidir.

Ölçme aracının ille de bir makine veya alet olması şart değildir. Soru sorarak, sınav yaparak veya gözlemle de ölçme yapmak mümkündür. Genel olarak anket dediğimiz bu soru sormayı da bir ölçme aracı olarak telâkki etmeliyiz. Anket ile ilgili konuları daha sonraki derslerimizde ele alacağız.

 

V.5- Çalışma Soruları

1-           Deney –gözlem- ünitelerinden toplanan veriler arasındaki farklılıklara ne isim verilir?

a- Varyasyon        b- Tesadüf     c- Deney hatası       ç- Hiçbiri

2-           Araştırma materyali için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a-      Muamele gruplarına rastgele dağıtılmalıdır

b-      Deney hatası en az olacak şekilde dağıtılmalıdır

c-      Deney Hatası her grupta aynı olacak şekilde dağıtılmalıdır.

d-     Deney hatası sıfır olmalıdır.

3-           Ünitelerden elde edilen rakamların veri olabilmesi için,   a- aralarında farklılık olmaması gerekir,   b- en az üç basamaklı olması gerekir,   c- üzerinde işlem, inceleme ve değerlendirme yapılabilmesi gerekir,    ç- ondalıklı olması gerekir

4-           Ailenin çocuk sayısı nasıl bir değişkendir? a- nominal ölçekli,  b- kesikli,  c- sürekli,  ç- ordinal ölçekli.

5-           Örnekte mevcut her üniteden belirli bir özelliği ölçmekle elde edilen değer, o özelliğin,   a. bir variyantıdır,    b. bir ölçüsüdür,   c. bir hatasıdır,    ç. bir ölçeğidir.

6-           Verilerin isimlendirilmiş gruplar halinde ifade edilebildiği ölçeklere ne denir?

a.       Kantitatif ölçek

b.      Oranlı ölçek

c.       Sıralı ölçek

d.      Nominal ölçek

7-           Sıfırın gerçek yokluk ölçüsü olduğu veri ıskalası (ölçeği) hangisidir?

a.       Nominal ıskala

b.      Sıralı ıskala

c.       Aralık Iskala

d.      Oranlı ıskala

8-           Deney ünitelerinden ölçmek, saymak, gözlemlemek suretiyle elde edilen bilgilere ne denilir?

a.       Veri

b.      Araştırma ünitesi

c.       Araştırma materyali

d.      Kaynak

9-           Aşağıdaki sözlerden hangisi doğrudur? a- yanlış kaydedilmiş verilerden doğru sonuç çıkaracak hiçbir yöntem yoktur,   b- İstatistik yöntemler, yanlış rakamlardan doğru sonuçlar çıkarabilmek için geliştirilmişlerdir,   c- araştırmacı, beklentisine uygun olmayan rakamları, kaydetmemelidir,   ç-  araştırmacı beklentisine uygun rakam elde etmelidir.

10-       Öğrenciler ailelerinin aylık gelirlerine göre, çok düşük, düşük, orta gelirli, gelirli, çok gelirli olarak beş gruba ayrılmaktadır. Burada nasıl bir ölçek kullanılmıştır?  a- Nominal,  b- sıralı,   c- oransal,  ç- aralık.

 

Site içi arama

Site düzenlemesi Crystal Studio