B Ö L Ü M    İ K İ

B İ L İ M S E L   A R A Ş T I R M A

 

Bilimsel Araştırmaların Çeşitleri, Araştırma Aşamaları, Araştırmalarda Uyulması Gerekli Bilimsel ve Ahlâki Kurallar

 

II.1- Bilimsel Araştırmaların Çeşitleri

 

İnsan, merak eder. Etrafında cereyan eden olayları, eşyayı, insanları, canlıları tanımaya ve kavramaya çalışır. Algıladığı varlığı ve eşyayı, “niye böyle olduklarını” veya “niye başka türlü olmadıklarını” sorgular. Müşahede ettiği “şeyler” arasındaki benzerlik ve farklılıkları, bunların sebeplerini öğrenmek ister. Merak etmek, tanımak, kavramak, sorgulamak, öğrenmek, bilmek, araştırmak gibi fiiller insanoğlunun doğduğu andan itibaren hayatının her safhasında yaptığı işlerdir. Yani bu fiiller bilim adamları ve araştırıcılar yanında aslında herkes için geçerlidir. Peki, merakımızın uyandırdığı her öğrenme arzusu ile yaptığımız araştırma bilimsel midir?

Tabii olarak bazı şahsi meraklarımız bilimsel araştırma konusu olamaz: Kız saçını kime yaptırmış, falan çocuk sözlüsünden ayrılmış gibi tek bir olayı öğrenmek üzere sarf edilen gayretler bilimsel araştırma kapsamında sayılmazlar.

Benzer şekilde mutlak olaylara ilişkin bazı iddia ve söylentileri, bilimsel hipotez gibi  test etme imkânı olmadığından bunları da araştırma imkânı yoktur. Güney Amerika’da bir kâhin “2012 de kıyamet kopacak” demişti. Aslı çıkmadı ama asıl söylenmek istenen bu gibi iddiaların doğruluğunu test etme, yani araştırma imkânının olmadığıdır.

Bilimsel Araştırma, önceki bölümde de ifade edildiği gibi, genelleştirilebilen yeni bilgiler elde etmeye, bunların uygulanma şart ve imkânlarını belirlemeye, bunlardan faydalanarak yeni metod, malzeme, araç ve gereçler geliştirmeye ve mevcut bilgilerin uygulanma alanlarını genişletmeye yönelik projeli, yani plânlı ve programlı çalışmadır.

Bilimsel araştırmaların nasıl yapılacağı, araştırmanın amacına ve araştırma materyaline göre değişir. Bir araştırmacı, mevcut bilgileri değişik şartlarda uygulama yollarını bulmak için çalışırken, bir diğeri, yeni bilgiler elde etmek için çalışabilir. Bir başka araştırıcı da mevcut bazı bilgilerin, hangi şartlarda geçerli olduğunu araştırabilir. Düzgüneş ve ark. (1987) çeşitli kaynaklardan ve OECD (1963) raporundan, araştırmaların amaçlarına göre üç gruba ayrılabileceğini aktarmaktadır:

Bazı araştırmalar, olayları ve varlıkları tanımlamaya ve açıklamaya, bunlar arasındaki ilişkileri belirlemeye ve formüle etmeye, bunların tabi oldukları kuralları ortaya koymaya yöneliktir. Böyle araştırmalara Temel Araştırmalar denir.

Uygulama Araştırmalarıise, temel araştırmalarla ortaya konan gerçeklerin ve kuralların, geçerlilik alan ve şartlarını belirlemeye çalışırlar.

Üçüncü bir araştırma eylemi ise, bu ikisinden elde edilen bilgilerden yararlanarak, mevcutlardan daha kullanışlı mal, araç, gereç ve yöntem bulmaya uğraşır, bunlara Geliştirme Araştırmaları denmektedir.

Görülüyor ki, bugün AR-GE kısaltması ile söylenen araştırma geliştirme çalışmalarının tamamı bizim bu dersin konusu olan araştırma kapsamı içinde yer almaktadır.

Derleme çalışmaları, araştırma çalışmalarından ayırdedilmektedir. Fakat esasında, derlemeler de bilimsel çalışmalardır. Derlemeler, bilgiyi, araştırmacı kendisi elde etmediği, başkaları tarafından elde edilmiş bilgileri derlediği için araştırma sayılmamaktadırlar. Demek oluyor ki, bilimsel bir çalışmanın araştırma sayılması için, o araştırma eyleminin sonucunda elde edilmiş bir bilgi olmalıdır. Bu bilgi, illa da şimdiye kadar bilinmeyen bir şeyi ilk defa ortaya koymak anlamına gelmez; bir olayla ilgili mevcut bilgilerin hangi şartlarda nasıl değişebileceğini ortaya koymak veya mevcut bilgilere uygun bir yöntem, alet geliştirmek de yeni bilgi sayılır.

Bazı araştırmalar deney kurarak yapılır. Çeşitli faktörlerin çeşitli seviyelerinin (muamelelerinin) belirli bir özellik üzerinde etkisini araştırmak üzere, bu muameleler araştırma (deney) ünitelerine uygulanır ve etkileri ölçülür. Mütecanis deney üniteleri, etkileri denenecek olan muamele sayısı kadar rastgele gruplara ayrılır ve her gruba muamelelerden biri rastgele uygulanır. Aynı muamele grubunda olan deney üniteleri arasındaki farka, istatistiğin Deneme Planlama (Deney Tasarımı, İngilizce Experimental Design) alt dalında deney hatası denilmektedir.

Muameleler, bir faktörün seviyeleri arasından rastgele seçilmişse burada rastgele model söz konusudur. Seviyeler rastgele değil de belirli bazıları, etkileri belirlenmek üzere deneniyorsa sabit (fixed) model söz konusudur. Modeller arasındaki farkları anlatmak bu dersin kapsamı dışındadır. Ancak şu kadarı ifade edilebilir ki, rastgele modelde seviyeleri rastgele seçilmiş olan faktörün, çalışılan özellikte ne kadar varyasyon meydana getirdiğini belirlemek mümkündür.

Bazı araştırmalar ise, belirli bir alanda gözlem veya sorgulama yapmaya dayanır. Bu alan, bir işyeri, bir okul, bir kırsal kesim, bir orman, bir ülke veya bir şehir olabilir. Herhangi bir muamele sözkonusu değildir. Araştırmacı, belirli bir alandan topladığı materyal üzerinde gözlem ve ölçüm yaparak verilerini elde eder. Bu tip araştırmalara survey veya inceleme denir.

Deney ile survey arasındaki farkı anlamak için bir misal vermek gerekirse, bir bitkinin çeşitleri arasındaki farklılığı araştırma ile ilgili bir çalışma düşünülebilir. Belirli çeşitleri siz uygun bir tarla deneme tekniğine uygun olarak ekip verimlerini belirlediyseniz bu bir denemedir. Bir yörede yetiştiricinin tarlalarından ektikleri çeşitlerden gözlem yaparak verimleri belirlediyseniz bu bir surveydir.

 

II.2- Araştırmanın Aşamaları

 

Araştırmanın birinci aşaması, konu seçmektir. Araştırıcı hangi konuyu araştıracağını, araştıracağı konunun nesini araştıracağını baştan iyi belirlemek durumundadır. Çalışılacak konu, zaman ve para imkânlarına uygun olmalıdır; ne çok dar kapsamlı, ne de çok geniş kapsamlı olmalıdır. Bunun için araştırıcı, üzerinde çalışacağı konuyu iyi bilmelidir.

Mezuniyet tezi, yüksek lisans tezi, hatta doktora tezi hazırlayanlar, konuyu iyi bilen bir danışmanın nezaretinde çalışırlar. Danışman, öğrencisine, ilgili alandan bir konu veya bir problem verdikten sonra artık öğrenci o konu veya problem etrafında yoğunlaşarak, neyi çalışacağını belirgin hale getirir. Danışman, öğrencisini, kendi çalışma alanından problemlere yönlendirebilir. Ancak bunu yaparken, öğrencinin ilgi alanını, temayüllerini, yetenek ve becerilerini dikkate almalı ve öğrencisine konu seçiminde yardım ederken ona inisiyatif bırakmalıdır.

Çünkü konu seçimi de yetişmenin bir merhalesidir. Danışman, bunu düşünerek öğrencisini konu bulmaya sevk edebilir, hatta sevk etmelidir. Bu durumda, öğrenci, başka hocalarla, arkadaşları ile sohbet etmekten çekinmemeli, ilgili alanda yazılmış kitap ve makaleleri incelemeli, konuyla ilgili kurumların uygulamada karşılaştıkları problemleri soruşturmalıdır.

Konu seçiminden sonraki aşama, araştırmanın plânlanmasıdır. Bir kere konu belirlendikten sonra, yapılması gereken iş, araştırmanın bir proje halinde plânlanmasıdır. Bir araştırma projesinde, daha işin başında, araştırılacak konunun önemi, araştırmanın amacı ve kapsamı, araştırmada kullanılacak materyal ve o materyali elde etme ve değerlendirme metotları belirtilmeli, araştırmanın süresi ve hangi işe ne kadar para gideceği, araştırmanın hangi aşamasının ne kadar zamanda biteceği plânlanmalıdır.

Tabii, gerek proje hazırlanırken, gerekse sonraki çalışmalar sırasında araştırıcı, kaynak tarama işini ciddi bir şekilde yapmalıdır, Kaynak taramadan maksat, üzerinde çalışılan konuyla, benzer konularla, konu etrafındaki problemlerle ve kullanılan metodlarla ilgili kitap, araştırma ve derleme makalesi gibi eserlerin incelenmesidir.

Araştırmanın üçüncü aşaması, verilerin – araştırma bulgularının – elde edilmesi ve değerlendirilmesidir. Araştırıcı materyalini, baştan projede belirttiği şekilde, saha veya laboratuvarda, hangi yöntemle elde edecekse o yöntemle elde eder. Veri elde etmede, deney kurmada nelere dikkat edilmesi gerektiğini araştırıcı iyi bilmek ve bunlara titizlikle uymak zorundadır.

Son aşama, araştırmanın yazılmasıdır. Araştırma sonuçları, hangi hedef kitleyi alâkadar ediyorsa, ona göre, makale, rapor veya tez halinde bir sunuş yapılır. Eğer çalışma bir akademik unvan almaya yönelikse, o zaman araştırma sonuçları bir tez olarak yazılır ve araştırmanın her aşaması ayrı bir bölümde anlatılır. Eğer araştırma, bir unvan almaya yönelik değilse, o zaman bir araştırma makalesi halinde özetlenir. Belirli bir konuda, bir kurumun siparişi ile veya bir kuruma sunulmak üzere yapılan araştırmaların sunulması, rapor halinde yapılmaktadır. Tez, araştırma makalesi veya rapor yazım kuralları ileriki bölümlerde ele alınacaktır.

 

 

          II.3- Araştırmalarda Uyulması Gerekli Bilimsel ve Ahlâki Kurallar

 

Araştırma, hangi maksatla yapılırsa yapılsın, ciddi yapılmalıdır. Araştırmadan bir fayda ortaya çıkacağına, araştırmanın bilime, ülkeye ve insanlığa bir katkı sağlayacağına, araştırma sonuçlarından yararlanacak birilerinin olduğuna inanılmazsa, o araştırma baştan savma yapılır. “Göz boyama”, “yasak savma” kabilinden çalışmalar ortaya çıkar.

Araştırma, bir kuruma rapor olarak sunulacaksa, hangi sonuçların kurumu memnun edeceği dikkate alınarak hazırlanmamalıdır. Rapor beirli bir ücret karşılığı hazırlanıyor olabilir. “Şu sonuç çıkarsa ücret şu kadar olur, bu sonuç çıkarsa ücret bu kadar olur” gibi pazarlıklar bilimsel ahlâkla bağdaşmaz. Bu durumlarda yapılan çalışma, bilimsel bir çalışma olmaktan ziyade, bir sahtekârlıktır. İngilizcede böyle araştırma yapanlara “Prostitutions of Science (ilmin fahişesi)” denmektedir. Kamuoyu araştırmaları yapan şirketlerin, hizmet verdiği kuruma reklam hizmeti mi, verdiği araştırma hizmeti mi verdiği özenle vurgulanmalı ve bu iki hizmet birbirine kesinlikle karıştırılmamalıdır.

Araştırıcının, örneği oluşturduktan sonra, verileri doğru bir şekilde elde etmesi gerekir. Yanlış olarak toplanmış verilerden doğru sonuçlar çıkaracak hiçbir yöntem yoktur. Onun için araştırıcı, örneğini seçerken veya denemesini kurarken, mutlaka, istatistik yöntemleri iyi bilen birisiyle istişare etmelidir. En iyisi, çalışma, eğer bir tez çalışması değilse, araştırma grubuna bir istatistikçi dâhil etmektir. Çünkü araştırmanın her aşamasında istatistikçiye başvurma ihtiyacı duyulacaktır. Araştırmanın her aşamasında araştırıcı iki işi sürekli yapmalıdır: Kaynak tarama ve istatistikçiye danışma işleri her aşamada yapılmalıdır.

Verilerin doğru olarak elde edilmesinde en büyük sorumluluk, verileri toplayan araştırıcılara aittir. Onun için bu araştırıcılar, konuyu iyi bilmek, tarafsız, dikkatli ve sabırlı olmak zorundadırlar.

Konuyu iyi bilmekten maksat, örnekteki ünitelerden verileri elde etme yöntemini iyi bilmektir; üzerinde çalışılan özellikleri iyi bilmektir. Veriler elde edilirken, üniteler tartılacak mı, ölçülecek mi, hangi yöntemle verilerin belirleneceği iyi bilinmelidir. Elde edilen verilerin hangi duyarlıkla kaydedileceği de yine araştırıcının iyi bilmesi gereken bir husustur. Gereğinden az, ya da gereğinden çok hassas veriler, veriler arasındaki gerçek farkları tam yansıtmazlar.

Tarafsızlık, dikkat ve sabır da elbette verilerin doğru elde edilmesinde önemli hususlardır. Tarafsızlık burada da araştırıcının, elde ettiği rakamlar üzerinde beklentisine uygun düzeltmeler yapmamasıdır; gerçek ile kendi beklentisi arasında tarafsız olmasıdır. Dikkat ve sabır da elbette verilerin doğru elde edilmesinde önemli hususlardır. Bir de, kalibrasyona titizlikle uyulması, verilerin doğru elde edilmesinde faydalı bir diğer husustur.

Araştırmaların birçoğunda, bilimsel bir hipotezin doğruluğunu araştırırız. Hipotezi doğru kurmak, bilimsel hipotezi, istatistik olarak kontrol edilebilir hale getirmek, çoğu zaman araştırıcıların düzgün yapamadığı bir iş olmaktadır. Bunun için de istatistikçiye ihtiyaç vardır. Fakat genç araştırıcların bilmesi gereken en önemli husus, “test edilemeyen, yani deneme yanılma yöntemleriyle yanlışlanması mümkün olmayan” hipotezlerin bilimsel olmadığıdır.II.4- Çalışma Soruları

 

1-           Bilimsel Araştırma için aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a.       Genellenebilir bilgiler elde etmeye yönelik planlı programlı çalışma

b.      Bu bilgilerin geçerli olduğu şartlar setini belirlemeye yönelik projeli çalışma

c.       Bir konuda mevcut bilgileri derlemeye yönelik projelendirilmiş çalışma

d.      Yeni araç ve gereç geliştirmeye yönelik projelendirilmiş çalışma

2-           İnsanın araştırma yapma sebepleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

a.       Gözlemlediği fenomenler arasındaki benzerlik ve farklılıkları anlamak isteği

b.       Fenomenler arasındaki ilişkileri anlama ve açıklama arzusu

c.       Rüyasında gördüğü kişiyi bulma ve tanıma isteği

d.      Olayların niçin gözlemlenen şekilde cereyan ettiğini merak

3-           Genelleştirilebilen yeni bilgiler elde etmeye, bunların uygulanma şart ve imkânlarını belirlemeye, bunlardan faydalanarak yeni metot, malzeme, araç ve gereçler geliştirmeye ve mevcut bilgilerin uygulanma alanlarını genişletmeye yönelik projeli, yani plânlı ve programlı çalışmaya ne isim verilir?    a- Blimsel Hipotez    b-Kesin Olay    c- Bilimsel Araştırma   ç- Derleme

4-           Araştırmacıda aşağıdaki özelliklerden hangisi aranmaz? a-sabırlı, dikkatli ve çalışkan olmalıdır,  b- dürüst ve tarafsız olmalıdır,   c- propaganda, rol ve ikna kabiliyeti yüksek olmalıdır,  ç- üzerinde çalıştığı konuyu iyi bilmelidir.

5-           Bir Temel Araştırma, aşağıdakilerden hangisi ile uğraşmaz? a- Tabiatta cereyan eden olayların tabi olduğu kanunları araştırmak,  b- çeşitli olayları ve varlıkları müşahede ederek, onları tanımlamaya ve açıklamaya uğraşmak,  c- Önceden bulunmuş gerçeklerin ve teorilerin, belirli hallerde geçerli olup olmadığını araştırmak, ç- Çeşitli tabiat olayları arasındaki ilişkileri formüle etmek ve açıklamak

6-           Bir kuruma rapor sunmak üzere yapılan araştırma,

a-      Kurumun istediği sonuçlara uygun sonuçlar bulacak şekilde yapılırsa iyi olur.

b-      Kurum hangi sonuca daha çok para verecekse o sonuca göre planlanmalıdır

c-      Her araştırma gibi, bilimsel kurallara titizlikle uyularak yapılmalıdır

d-     Bilimsel araştırma sayılmaz.

7-           Araştırmaların her safhasında aşağıdakilerden hangisini yerine getirmek gerekmez?

a-      İstatistikçiye danışılmalıdır.

b-      Kaynak taraması yapılmalıdır.

c-      Titiz ve dikkatli çalışılmalıdır.

d-     Türk Dili Uzmanından yardım alınmalıdır.

8-           Günde içilen sigara sayısı nasıl bir değişkendir?  a- ordinal ölçekli, b- nominal ölçekli,  c- kesikli,   ç- sürekli.

9-           Bir araştırıcı, belirli bir konuda, daha önceki yayınlarda nelerin olduğunu,

      belirli bir düzen içinde ortaya koymak için çalışmaktadır. Bu çalışmaya en

      uygun isim aşağıdakilerden hangisidir?

                        a. Survey,       b. Deney,     c. Derleme,     ç. Analiz.

10-       Bir Temel Araştırma, aşağıdakilerden hangisi ile uğraşmaz?

a-      Tabiatta cereyan eden olayların tabi olduğu kanunları araştırmak,

b-      Çeşitli olayları ve varlıkları müşahede ederek, onları tanımlamaya ve açıklamaya uğraşmak,

c-      Önceden bulunmuş gerçeklerin ve teorilerin, belirli hallerde geçerli olup olmadığını araştırmak,

d-      Çeşitli tabiat olayları arasındaki ilişkileri formüle etmek ve açıklamak

Site içi arama

Site düzenlemesi Crystal Studio